Aranan Keyif Burada Bulundu…

Galeriyi Görüntüle 27 Fotoğraf

Burası ne sadece bir kafe ne sadece bir atölye… The Bey’s kimi zaman anlık yolculuklarla çocukluğunuza gittiğiniz, kimi zaman da kurduğunuz hayallerle geleceğe yelken açtığınız; ama anda keyfi sonuna kadar yaşadığınız bir mekan.

 

Bilen bilir, Karadeniz’in en keyifli yollarından biridir Perşembe Sahil Yolu… Ordu’ya doğru kıvrıla kıvrıla yol alırken; mevsimine göre doğanın tüm güzel renkleri ile gözleriniz bayram eder, ruhunuz şenlenir. İşte tam da o yolun başında, Bolaman’da bir mekan karşılar sizi; sıcaklığı ile buyur eder, özgün lezzetleri ile keyiflendirir, atmosferi ile büyüler… The Bey’s; bir kahve molası ya da küçük atıştırmalıkları ile doğanın içinde huzuru bulabileceğiniz bir Atölye&Cafe

 

The Bey’s’in yaratıcısı Ali Bey, yöre insanı gibi emeği ile ekmeğini taştan çıkartan birisi. Hikayesi oldukça tanıdık; esnaf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş, akranlarının sokakta oynadığı yaşlarda O, babasının beyaz eşya yedek parça ve tamir dükkanında çalışmış, öğrenmiş, keşfetmiş… Dolayısıyla o günlerde başlayan yaratı başarısı, bugünlere birçok güzelliği ortaya çıkartan bir ilham olmuş.

Üniversitede İşletme eğitimi alan Ali Bey’in ilk hevesi her ne kadar öğrenci evinin dizaynı ile başlasa da orada kalmamış; “Odamda straforlar ile ışıklı yazılar, şablonlar oluşturmaya başladım. Beğenen arkadaşların sipariş vermesi ile başlayan işler e-ticaret ile daha fazla insana ulaşmaya başladı. Ufak ufak kazandıklarım ile hammadde, sıcak kesim aletleri gibi materyaller alıyordum ve işler büyümeye başladı” ifadeleri ile anlatıyor o süreci. The Bey’s’deki sohbetimiz, dinlediğimiz hikayeleri Ali Bey’in yaratıcı ve çözüm odaklı profilini yakından tanımamıza neden olurken bu mekanın da bir kafe ya da atölyeden fazlası olduğunu görüyoruz.

Ali Bey, eğitimini tamamlayıp yuvaya dönen memleket sevdalılarından biri. Memlekete dönüşte baba mesleklerinden arta kalan zamanda kuzeni ile birlikte açtıkları ofiste kendi işlerini yapmaya başlıyorlar; kuzeni web dizaynı yaparken Ali Bey de grafik tasarımla ilgileniyor. Ofis olarak başlayan bu mekan yoluna, önce ilham veren bir yere ardından da aynı zamanda üretim alanı olan bir atölyeye dönüşüyor. El aletleri ile geliştirdiği işini CNC makinesi ile başka bir boyuta taşıyor; kendi kendine öğrenen Ali Bey, makine portföyünü de genişleterek önce atölyeyi, sonra da yapılan işleri büyütüyor. “Ben, ‘bana bunu yapar mısın?’ ustası oldum” diyen Ali Bey, geleneksel marangozluktan ziyade, uyumlu renkleri, göze hoş gelen yapıları, niş ürünleri yapmayı sevdiğinin altını çiziyor. The Bey’s’in farklı köşelerinde bu tasarımları ve ürünleri görmek de mümkün.

 

Marangozhaneden Kafeye…

Ali Bey mekanı, kendi kişisel hayatında beğendiği, topladığı ya da yarattığı parçaları harmanlayarak dizayn etmiş ve büyülü bir atmosfer yaratmış. Geri dönüşümden faydalanarak modern objeler yaparken; farklı materyalleri farklı tekniklerle kullanım değeri kazandırdığı tasarımlara dönüştürmüş.

Bu yaratıcı yönü mutfakta da kendisini gösteriyor. Mutfağı çok sevdiğini ve yaşamın bütünsel bir uyum içinde olduğunun altını çizerken; “El becerisi alanında çalışan biri beceri isteyen birçok işte başarılı olabilir ya da daha yatkındır. Ben çok güzel ahşap kesebiliyorum ama pasta yapamam, resim yapamam gibi bir şey olduğuna inanmıyorum. Bence bu işlerin birinde başarılı olan diğerlerinde de başarılı olabilir; çünkü ikisi de yapılan işe yorum katmaktır” sözleri ile yarattığı lezzetlerin sırrını da veriyor.

Ali Bey’in yaşamı burası olmuş adeta; yaptığı Ağaç Ev ile kendine bir yaşam alanı da oluşturmuş, yaz-kış burada yaşıyor. Yaz aylarında kafe ağır bassa da marangozluk da devam ediyor bu mekanda, arka kısımda yer alan marangoz atölyesi kış aylarında daha aktif çalışıyor.

Çok değil, henüz 2 yıl olmasına rağmen oldukça tanınan bir mekan olmuş The Bey’s. Dönemin tek tipleşen mekanlarına benzemiyor. Pahalı tasarım objeleri ya da süreçleri ile yapılmamış; sevgi ile üretilmiş, emekle çoğaltılmış. Her köşesi yaşanmışlık dolu; burayı özel ve sıcak yapan da bu yaşanmışlıklar olsa gerek.

Yeşilin coğrafyasından geçerken yolunuz düşerse -ki düşmezse de düşürün- The Bey’s’e mutlaka uğrayın; kahvesini yudumlayın, efsane hamburgerinin tadına bakın…

Hiç olmadı; doğallığında şekillenen bu mekanın havasını soluyun.