“Turuncu Aslan Olur Mu?” Demeyin!
@oranjeliuw Renkli Bir Dünyaya Açılıyor!

 Avukatlık mesleğinden aldığı keyfi, “Toplumun yaralarına merhem olmak bambaşka bir haz” diye betimliyor Gizem Bostancı Durak… Her ne kadar mesleğine aşık bir kadın olsa da yaratma tutkusu kendisini aynı zamanda çok sayıda takipçisi olan bir Influencer yapmış. Hayal dünyasının renkliliği, yaşamdaki duruşu ve pozitif enerjisi takipçilerinin kısa sürede artmasına sebep olmuş. Uzun ve keyifli söyleşimiz boyunca, sorularımıza verdiği içten yanıtlar için kendisine teşekkür ederken size de bir tavsiye; @oranjeliuw takip edilesi bir adres…

Hem avukat hem influencer olmak… Nasıl başladı influencer hikayeniz?

Ben coğrafyamın gerçekleriyle yüzleşecek erişkinliğe gelene kadar astronot olmak isterdim. Küçücük bir çocukken rüyalarımda konuşan tavşanlarla birlikte uzay gemisiyle yeni gezegenler keşfetmeye gittiğimi ve kendi uzay gemimi tasarladığımı görürdüm. Hayal dünyam hep renkliydi. Sonrasında avukat olarak çok sınırlı, kurallı, resmi ve sadece somut gerçeklerle ilgilenen bir meslek seçmiş oldum. Avukatlığı da severek yapıyorum. Toplumun yaralarına merhem olmak bambaşka bir haz. Fakat hukuk hatanın kabul edilmediği bir iş alanı, oysa yaratıcılık insanın kendine hata yapmaya izin vermesi, kendiyle karşılaşması demek. Benim içimdeki yaratma tutkusu hiç bitmedi. Zihninde oluşturduğun bir imgenin maddenin her haliyle karşında belirmesi çok büyük keyif. Bu, gördüğün bir manzaranın veya nesneler topluluğunun seni heyecanlandıran perspektifinden fotoğrafını çekmek bile olabilir. O açıda, kareye sığdırdıklarında senden bir şeyler vardır. Kendimi bildim bileli güzel şeylere bakmayı ve onları görmeye çalışmayı severim; ikisi farklı noktalar. Yürüyeceksem deniz kenarına giderim, açık mekanda yemek yiyeceksem gün batımına yetişirim, çiçekçilerin önünden çok yavaş geçerim, yağan karın süzülüşünü izlerim, sonbahar yapraklarının üzerinde duraksarım. Hayatım boyunca giyimine özenen ve aynayı seven biri oldum.

Tüm sosyal çevremden bu özelliğim hakkında güzel geri dönüşler aldım. ‘Influese etmek’ etkilemek anlamına geliyor. Aslında ben sosyal çevremi hayatıma dahil ettiğim şeylerimle ilgili uzun süredir etkilemekteydim. Örneğin benden sürekli film önerisi, restoran tavsiyesi, alışveriş fikri soran çok insan oluyordu. Eş zamanlı sosyal medya çağın en büyük güçlerinden biri haline geldi. Influenserlık kavramı hayatımıza girdi. Influenserlar sosyal medyada öneri ve tavsiyelerde bulunan, bazı ürün ve hizmetlere ulaşmayı kolaylaştıran; tanıtımlar yapan, belli bir takipçi kitlesine ulaşmış; tanınan ve yaptığı reklam ve iş birliklerinden para kazanan kimselerdir. Benim zaten haricen yapmakta olduğum, sosyal çevremin benimle özdeşleştirdiği bu işe resmi olarak girişimim çevremin fikri ve ısrarıyla oldu. Ofisimi tasarlarken iç mimarisiyle bizzat ilgilendim. İlk zamanlar ofiste küçük bir aynadan birkaç selfie çekip paylaşmıştım. Bir anda, her gün giydiğimi bu şekilde fotoğraflayıp sayfama koymam konusunda çok fazla geri dönüş oldu. Uzunca düşündükten sonra bir sayfa açmaya karar verdim. Hayatımda hiç kilidi olmayan, açık bir sosyal medya hesabı kullanmadım. Hayatımı kendi özelimde yaşayan biri olarak önce İstanbul’dan Ünye gibi nüfusu çok az bir yere taşınıp bir de burada herkese açık bir hesaptan lifestyle sunma kararı benim için çok zor verilmiş bir karardı. Özellikle çekirdek ailem ve yakın arkadaşlarımın bana desteği sayesinde ilk adımı attım. Henüz bir sene bile olmadı ancak sayfamın geldiği nokta beklediğimden çok daha iyi oldu. Birbirinden güzel insanlarla geniş bir ağ kurmuşuz gibi hissediyorum. İnişli çıkışlı, duraksamalı bir süreç ama ben bu dinamiği seviyorum. Pascal’ın da dediği gibi “Isınmak üşürseniz güzeldir. Dinlenmek yorulursanız güzeldir.”

“Yaratıcılık; insanın kendine hata yapmaya izin vermesi, kendiyle karşılaşması demek. Benim içimdeki yaratma tutkusu hiç bitmedi. Zihninde oluşturduğun bir imgenin maddenin her haliyle karşında belirmesi çok büyük keyif.”

Peki ‘oranjeliuw’ ismi ne anlama geliyor? Çok farklı bir isim… Hikayesini anlatır mısınız?

Kombin fotoğrafları paylaşmak için bana bir boy aynası gerekliydi. Bir siteden dümdüz siyah çerçeveli bir boy aynası ve aynayı dekoratif hale getirmek için iki de aslan figürlü seramik tabak sipariş ettim. Tabakları aynanın alt ve üst kısmına yapıştırdım. Aslan en sevdiğim hayvandır. Bu aynadan selfie çekmek üzere açacağım hesabın adında; aslan ve en sevdiğim renklerden biri olan turuncu geçsin istedim. Her turuncuyu sevmem, haşlanmış havuç tonunda olacak. Neredeyse tüm dillerde turuncu aslan anlamına gelen isimli hesaplar alınmıştı, ben de Frizce diye günümüzde kullanılmayan bir dilde turuncu aslan anlamına gelen ‘oranjeliuw’ ismini buldum ve ismin fazlaca üzerinde durmadan hesabı açtım. Şu an Frizce konuşan tek insan olabilirim.

Günlük paylaşımlarınızda her daim enerjik ve pozitifsiniz… Var mı bir sırrı?

Ben oranjeliuw’u Gizem Bostancı Durak’ın tüm hayatını gözler önüne sermek gayesiyle açmadım. O sayfadan izole, kendime özel bir hayatım var. Bu gerçekliğin içinde acı, hüzün, öfke, hayal kırıklığı gibi mutsuz anlar da var. Hayatımın sayfaya yansıttığım kısmı ise; enerji depolamak için instagrama giren insanların işine yarayacak, göz zevkine hitap edecek, modlarını yükseltecek içerikler. Nitekim amacım da en başından beri “Görmeyi ve izlemeyi sevdiğim türden içerikler göstermek ve izletmek. Negatif enerjimi etrafıma yaymaktansa içimde söndürmeyi tercih ediyorum”. Yapı olarak da hayatta keşkelerden çok şükürlere, günün güzel anlarına, insanların içindeki iyiliklere, olaylarda; eksilerden çok artılara odaklanan biriyim. Bunun sırrı sevgi; yaşamaya, etrafımdakilere, doğaya, gelişmeye duyduğum sevgi. Yaşadığım müddetçe seveceğim, sevdikçe daha güzel yaşayacağım.

Moda, makyaj, bakım, güzellik… Hepsi bir arada! Ama en çok neyi paylaşmaktan hoşlanırsınız?

En çok moda kategorisinde paylaşım yapıyorum. Zaten aşırı şık giyinmiş birinin fotoğrafına bakınca ilk stilini görüyorum, kaşını gözünü değil. Güzellik kocaman bir algı bu algıyı yüzdeki altın orandan daha fazla dolduran olgular var. Bir kadında veya erkekte özgüven direkt dış görünüşe yansır. Bana birinin güzel gelmesi demek, o kişinin stilinden, havasından, duruşundan, bakışına kadar birçok ayrıntının bütününü sevmiş olmam demektir. Tabi ki bakım ve güzellikle ilgili naçizane öneri ve fikirlerimi de paylaşıyorum ama bana göre şık giyinmiş bir kadın güzelleşmiştir zaten.

“Simsiyah da giyinirim, beni çok parlak renkli bir parçayla da görebilirsiniz. Sadece aynı anda göz yoracak şeyleri tek kombinde kullanmam. İşimden ötürü klasik de giyiniyorum, eşofman takımı veya jean de.”

Stilinizi tanımlamanızı istesek…. Gizem Bostancı Durak ‘ı yansıtan stil hangisi?

Keskin köşelerim yoktur bu sebeple stilim de karma. Ben bir hard rock cafe tutkunuyum yurtdışında 48 farklı şehir gezdim. Bunların hangisinde hard rock cafe varsa hepsine gittim. Hard rock müzik tarzının görsel dünyası ve metal müzik gruplarının logo ve albüm kapakları ilgimi çekiyor. Gotik stile kaçmayan, karanlık ve pesimist değil bilakis rengarenk ve özgür kısmını seviyorum. Freddie Mercury hayranıyım; onun baskılı tişörtleri renkli ve iddialı ceketleri hoşuma gidiyor. Bir rock style tişörtü farklı farklı tarzlarda kombinliyorum; bazen klasik bir ceket pantolon takımın içine, bazen mini eteğin üstüne, bazen eşofmanın üstüne, bazen topuklu ayakkabıyla bazen terlikle kombinleyip hep yıldız parça olarak onu sabitliyorum. Onun dışında simsiyah da giyinirim, beni çok parlak renkli bir parçayla da görebilirsiniz. Sadece aynı anda göz yoracak şeyleri tek kombinde kullanmam. İşimden ötürü klasik de giyiniyorum, eşofman takımı veya jean de. Üşüyen veya sıcaklayan biri değilim hayal ettiğim sıcaklığın şeklini alırım. Bu sebeple her mevsimde her parçayı kullanırım, abartmamak şartıyla. Maskülen tarza yakınım. Eşimin ceket ve kazaklarını giymeyi çok seviyorum. Akşam dışarı çıkarken mutlaka feminen kombinler yaparım, elbiseler, büstiyerler gibi…

Peki sizin sitilini en beğendiğiniz isim?

Cher 70’li yılların en çok ışıldayan kadını. Günümüzde hala etkisi devam ediyor. Güzelliğin total bir algı olduğu sözüme en iyi örnek Cher. Baktığınızda yüzünde takma kirpiklerinden başka göz alıcı bir kısım veya orantılı bir yüz hattı yok. Ama o kusursuzluktan uzak hatlar, dalgalı siyah saçlar, karın dekolteli elbiseler ve kendine çok güvenen tavır onu star yapmış ve girdiği her ortamda gözler onun üzerinde olmuş. Evinde bile çok şık giyindiğini okumuştum. Kendi heyecanımı ona benzetiyorum. Lakabı deniz kızı olan bu kadına balık kalıplı giysiler ve kürkler çok yakışırdı. Ben de size bugün Cher stilinde, kendim tasarlayıp diktirdiğim elbisemle fotoğraf vereceğim.

Sizin tercihiniz daha çok rahat ve şık giyinmek mi yoksa spor ve rahat giyinmek mi?

Tercihlerimi ruh halim gibi bazen de günün gereklilikleri belirliyor. Mesela duruşmamın olduğu gün spor giysiler tercih etmiyorum. Ancak spor giyineceksem bile total görüntünün şık olmasını isterim. Rahatlık ve şıklık tam olarak bir kombinden beklentilerim diyebilirim.

Stilinizi tamamlayan aksesuarlar neler?

Takı olmazsa olmaz. Bazen çok sade bir elbiseye kocaman bir küpe, bazen straplez bir giysiye chocker kolye. Ellerini kullanırken izleyen biri olarak yüzükler de göz zevkime çok hitap ediyor. Şapkaları çok severim, güne madam moduyla başladıysam palto giyer fötr şapka takarım. Çanta ise en sevdiğim aksesuar hem fonksiyoneldir hem de görünmez bir kombine kontrast verir, kombini zirveye taşıyabilir.

2022 Kış sezonu trendlerindeki favori renginiz hangisi ve genelde kış mevsiminde hangi renkleri kullanır ve kombinlersiniz?

Kışın en sevdiğim renkler yeşilinhaki ve zümrüt tonları, bordo ve siyah. Ancak bu kış öncelerin aksine bol bol ekru renkler kombinledim.

“Sheron Tate.. Dünyaca ünlü yönetmen Roman Polanski ile evli ve 9 aylık hamileyken korkunç bir cinayete kurban giden bebek yüzlü aktrist. Ceza avukatlığı yaptığım için dünyadaki sarsıcı cinayetleri araştırır okurum. Sheron’ın hikayesi çok acıklı ve kısa ömründe inanılmaz bir güzellik saçmış. Sheron göz kapaklarına açık tonda far sürüp etrafına koyu tonda şerit çekerek Türk sinemasında da çok kullanılan, bir göz büyütme makyaj tekniğini kullanırmış. Bugün makyajımda Sheron’ın favori tekniğini uyguladım.”

Peki makyaj ile aranız nasıl? Favori, çantanızdan ayırmadığınız makyaj malzemeleri ve birkaç tüyo istesek…

Makyaj günlük rutinlerimin başında geliyor. Benim için yaz hariç 3 mevsim makyaj bir gereksinim. Ağır ve kapalı makyajlar yapmıyorum. Yok gibi bir makyajla ışıl ışıl ve sağlıklı görünmek bana kendimi iyi hissettiriyor. Gün içinde tazelemediğim için çantamda rujdan başka makyaj malzemesi taşımam. Uygulamadan evden çıkmam dediğim üç ürün söylemem gerekirse; 1. Göz altı kapatıcısı 2. Rimel 3. Allık

“Film delisiyim diyebilirim. İstanbul’da uzun yıllar yalnız yaşadığım için sayısız film izleyecek vakit buldum. Bolca kitap okur, Storytel’den sesli kitap dinlerim. Podcast dinlemeyi severim. Yemek yapmaya bayılıyorum.”

Hobileriniz neler?

Düzenli olarak spor yapıyorum, ortaokulda lisede voleybol oynadım. Ünye’de de Koray Çakır hocamın personal trainerlığı eşliğinde haftada üç gün fonksiyonel antrenman yapıyorum. Üniversitede çello çaldım ve yağlı boya kanalında resimler yaptım. İlk okuldan liseye kadar satranç oynadım. Film delisiyim diyebilirim. İstanbul’da uzun yıllar yalnız yaşadığım için sayısız film izleyecek vakit buldum. Bolca kitap okur, Storytel’den sesli kitap dinlerim. Podcast dinlemeyi severim. Yemek yapmaya bayılıyorum. Yeni tarifler deneyerek; uydurduğum tarifleri paylaşıp literatüre geçirmekten keyif alıyorum.

Favori çantanız?

Eşim Mehmet Ali’yle geçtiğimiz yaz Göcek’te bir konsept mağazadaydık. El yapımı bir çanta beğendim ama almadım. Eve gittiğimizde bir paket uzattı, çaktırmadan çantayı alıp bana sürpriz yapmış. En değerli çantam tabi ki o artık…

Favori aksesuar?

Eşimin nikah akdi esnasında yüz görümlüğü olarak boynuma taktığı kolye/yaka iğnesi en değerli takım, alt soyuma nesilden nesile ulaştırmak istiyorum. Türk geleneklerinde damat gelinin duvağını açarken evliliğin bereketli olması için ziynet eşyası hediye eder. Ben geleneklerine sırt çevirmeyen biriyim, düğünümüzde neredeyse tüm gelenekleri yerine getirdik. Bu takı ‘Diamants de la couronne’ serisinin bir yansıması; kökü Fransız monarşisine kadar uzanan, 15.yy’da Fransa krallarının taç mücevher koleksiyonundan esinlenilmiş bir parça. Manevi değeri birçok açıdan çok fazla benim için.